Mayıs 2014'te yayınlanan The Cyprus Peace Dividend Revisited, hem sektör bazlı tahminler hem de toplam faktör verimliliği (TFV) temelinde yapılan tahminleri kullanarak barış kazanım payını ölçmek için yapılan ilk girişimdi. Bu, Barış Araştırmaları Enstitüsü Oslo (PRIO) tarafından yayınlanan ve farklı tahmin metodolojileri kullanarak ilk kez Kıbrıs barış kazanım payı kavramına öncülük eden üç bölümlü Day After serisini takip etmişti.
Bu güncel raporda, yazarlar, Kıbrıs'ın bölünmüş ekonomilerinin, potansiyellerinin sonuna geldiğini savunuyorlar. Kıbrıs sorununda iki küçük pazarı birleştiren herhangi bir çözüm olmaksızın, Kıbrıs Rum toplumu (KRT) ve Kıbrıs Türk toplumu (KTT) ekonomileri ölçekler ekonomisinden mahrum olacaklar ve KRT Türkiye gibi, KTT da AB gibi çok büyük ve geleceği parlak pazarlardan yoksun kalacak. Bu unsurlar, rekabet edebilirliği, verimliliği, özellikle kadınlar ve gençler için yeni iş alanlarının yaratılmasını zorlaştıracak ve her iki toplumu da şoklara karşı kırılgan hale getirecektir. Buna ek olarak, Kıbrıs sorununun çözümünün yaratacağı katalizör etki olmadan, hem KRT hem de KTT, kötü yönetişim ve denge ve denetleme sisteminin yokluğu gibi, Kıbrıs sorununun olumsuz sonuçları ile yaşamaya devam edecek.
Çok muhafazakar varsayımlar ile bile, ve iki farklı tahmin metodolojisi ile, yazarlar, Kıbrıs'ı birleştiren bir çözümün turizme, inşaata, profesyonel hizmetlere ve yüksek eğitime büyük bir katkı yapacağını ortaya koyuyor. Çözümden en büyük faydayı ise toptan ve perakende ticaretinin sağlayacağı görülüyor. Yazarlar, Kıbrıs sorununun çözümünden sonraki 20 yıl içinde, ortalama gelirlerin – yani kişi başına düşen gayrı safi yurtiçi hasılanın (GSYİH), çözümsüzlüğe kıyasla 6,800 Avro ile 11,000 Avro daha yüksek olacağını tahmin ediyor. Ekonominin büyüklüğü ise (GSYİH) 11 milyar Avro ile 17.4 milyar Avro daha fazla olacak. Referans senaryo altında, GSYİH reel büyümesi çözüm ile birlikte ortalama %3.8, statüko şartlarında ise sadece %2.3 olacak.
Yapılan tahminlerin yüksek seviyelerine ulaşmak, doğru politikaların oluşturulup uygulanmasına bağlı olacak. Bunlar arasında, önceden dikkatli ön hazırlığın yapılması; dayanıklı kurumların yaratılması; geçiş dönemlerine teknik olarak yaklaşılması; potansiyel kazanan ve kaybedenlerin ele alınması; ve son ve çok önemli olarak, uluslararası araştırmaların da ortaya koyduğu gibi, toplumsal cinsiyet farklılıklarının giderilmesi vardır.